AİMSAD Genel Sekreteri Arif Onur Kaçak, Gazeteci Çetin Ünsalan’ın ST Endüstri Radyo’da hazırlayıp, sunduğu Reel Piyasalar programına katıldı. Ligna Fuarı’nın ağaç işleme makine sektörünün şampiyonlar ligi olduğunu ifade eden Kaçak; “Tek kelimeyle harika bir fuar geçirdiğimizi söyleyebilirim. Bildiğiniz üzere AİMSAD olarak üye firmalarımızı fuarlar konusunda sık sık bilgilendiriyor ve bu doğrultuda çalışmalar yürütüyoruz. Yurt dışı fuarlarıyla ilgili biz firmalarımıza her zaman, eğer yurt dışında tek bir fuara katılacaksanız, muhakkak Ligna’ya katılın deriz çünkü Ligna tüm sektörün nabzının tutulduğu çok çok önemli bir organizasyon. Ligna en son 2019 yılında organize edildi ve o seneden bu seneye Türk katılımcılarının sayısı iki katı arttı. Bu sene toplam 53 Türk firması toplam 6 bin 500 metrekare ile fuara katılım sağladı. Örnek vermek gerekirse, bu metrekare Tüyap'ta aşağı yukarı bir buçuk hol yapıyor. Derneğimiz tarafından bakarsak da, bu 53 firmanın 37’si AİMSAD üyesi firmalardı. Hatta bu firmaların 10-15 kadarı yurt dışında ilk defa fuara katıldılar. Söz konusu bu 6 bin 500 metrekarenin de 5 bin 700 metrekaresi AİMSAD üyeleri tarafından alındı. Metrekare bazında bakarsanız AİMSAD üyeleri yüzde 85’ini kapladı. En çok katılım sağlayan ülkeler arasında da dördüncü sırada yer aldık. Yani kısacası bu sene Ligna’da Türkiye katılımında bir patlama yaşandı” diye konuştu.
“Yeni bayilere ulaşabilmek için Ligna doğru adres”
Fuarla ilgili aldıkları geri dönüşlerinde çok iyi olduğunu belirten Kaçak; “37 üye firmamızın hepsi fuara katılım sağlamaktan büyük memnuniyet duyduklarını, önemli iş birlikleri yaptıklarını, yeni pazarlara açılma fırsatı yakaladıklarını ifade ettiler. Bildiğiniz gibi bizim asıl arayışımız yeni bayilere ulaşabilmek, bunu hep söylüyoruz, bu anlamda Ligna gerçekten en doğru adres. Beş günlük fuar boyunca dernek standımızda hiç boş kalmadı. WoodTech Fuarı ile ilgili, aradıkları makinelerle ilgili ya da firmalarla ilgili bize danışanlarla sık sık standımızda bir araya geldik. Bununla beraber, üyeliklerle ilgili de çok fazla görüşme yaptık. Ligna Fuarı aynı zamanda sosyal bir ortam. Fuar boyunca inanılmaz önemli konferanslar, sempozyumlar ve etkinlikler düzenleniyor. Bir mola alıp, fuar alanından uzaklaştığınızda bile ikili görüşmeler, konuşmalar ve sektörel sohbetler yine devam ediyor. Malumunuz bu kahve sohbetleri her sektör için oldukça önemlidir. Biz genelde bu sohbetleri WoodTech’ten WoodTech’e yapıyoruz. Eğer yeni bir ürün geliştiriyorsanız ya da yeni bir makine yapıyorsanız bunun ilk çıkacağı yer WoodTech’tir, burada nabız yoklar, Ligna’da da ben bu işte varım diyerek, sahneye çıkarsınız” dedi.
“Artık Avrupalı üreticiler, Türklerin bu işi başarılı bir şekilde yaptığını görüyorlar ve birlikte çalışıyorlar”
WoodTech Fuarı içinde Ligna Fuarı’nı örnek aldıklarını söyleyen Arif Onur Kaçak sözlerine şöyle devam etti; “Ligna gerçekten feyz alınacak çok kıymetli bir fuar. Elbette, Ligna’yı Türkiye’de yapmak mümkün değil çünkü fiziksel olarak zaten böyle bir alanımız yok ama bu fuarı ve başarısını kendi fuarımızı açısından hep örnek alıyoruz.” Avrupalı üreticilerin teknoloji açısından yerli üreticilerden bir adım önde olduğunu kabul etmek gerektiğine değinen Kaçak; “Her ne kadar arkadan geliyor olsak da, bizde de güzel gelişmeler var. Ben aradaki farkın yakın gelecekte kapanacağına inanıyorum, bu kaliteyi, bu seviyeyi yakalayacağımızı düşünüyorum. Artık Avrupalı üreticiler de, Türklerin bu işi çok başarılı bir şekilde yaptığını görüyorlar ve artık birlikte çalışıyorlar. Örneğin, Ligna’da dünyanın en iyi kenar bantlama makinecilerinden bir tanesi, yaptığı bir makinenin yanına, hattı tamamlayıcı bir unsur olarak yerli bir makineyi, bizim üyelerimizden birinin makinesini kendi standına koydu. Bu üyemizle görüştüğümde, o stanttan çok fazla müşteri ve bayilik talebi geldiğini söyledi. Bu Avrupalıların bize bakışını yansıtıyor. Ben artık Türkiye'den makine tercih edebilirim diyorlar” diye konuştu.
***KUTU***
“Yurt dışı fuarlara katılımın artması gerekiyor”
Yerli üreticilerin sürdürdüğü çalışmalar hakkında da bilgi veren AİMSAD Genel Sekreteri Arif Onur Kaçak; “Bizim üyelerimiz şu anda çok büyük Avrupalı firmalara, kendi fabrikalarında onların markasıyla makine üretip, veriyorlar. Yıllık 400-500 makine anlaşması yapan üyelerimiz var. Avrupa artık buraya gidiyor. Büyük büyük yatırımlar, Ar-Ge’ler geliştirmektense, işçiliğin daha uygun olduğu ve kalitenin yakalanabildiği ülkelerde kendi makinesini ürettiriyor. Ancak benim bildiğim kadarıyla firmalar arasında gizlilik sözleşmesi olduğu için bu iş birliklerini pazarlama unsuru olarak kullanamıyorlar. Çünkü bahsettiğim bu firmalar adı sanı çok çok iyi bilinen markalar. Bir tanesi Türkiye’nin ağaç işleme makine cirosunun 2-3 katı üretim yapabilen bir firma. Bakın yurt dışı fuarları gerçekten markalarımızın uluslararası arenada kendi ispat edebilmesi için en doğru, en güvenilir adres. Ligna Fuarı’na katılım sağlayan 37 üyemizin yaptığı bir katma değerdir. Bu firmalar sayesinde Türkiye'de bu makineler üretilebiliyor algısı oluşturuldu. Dolayısıyla yurt dışı fuarlara katılımın artması gerekiyor. Önemli fuarlarda kendimizi, makinemizi göstermemiz gerekiyor. Kendimizi, markamızı, makinelerimizi uluslararası arenada göstermemiz, yani kendimizi ispat etmemiz gerekiyor. Avrupalı rakiplerimizle rekabet edebilmenin şartları; aynı ekipmanla, benzer kalitede makine üretmek ve bunu sergileyebilmek. Başka türlü rekabet edemezsiniz” dedi.
“Yan sanayinin de kendini küresel pazarda tanıtmasının gerekiyor”
Yan sanayinin de kendini küresel pazarda tanıtmasının gerektiğinin altını çizen AİMSAD Genel Sekreteri Arif Onur Kaçak; “Biz de çok isteriz, makine üzerinde Türkiye'de üretilmiş birtakım ekipmanları görebilmeyi ama o ekipmanları üretenlerin de Avrupa’da kendini sahneye çıkarması lazım, marka haline gelmesi lazım. Bilinir bir marka olduklarında ancak biz x marka elektrik aksamı kullanmıyoruz, Türkiye’de üretilen şu marka aksamı kullanıyoruz diyebiliriz. Çünkü bilinmedik, Avrupa tarafından tanınmayan bir markayla çalıştığınızda müşteriyi de ikna edemiyorsunuz. Bakın burada üretimle ilgili bir kalite problemi yok, tanınmakla ilgili bir problem var. Makinede kullanılan bir parçayı düşünelim, makinenin belli bir garantisi var. Diyelim ki Brezilya’da bir makine çalışıyor, siz söz konusu bu aksam için Türkiye’den servis almak ister misiniz? O servisi çağırmak ciddi bir maaliyet, onun yerine bilindik bir markayı tercih edersiniz çünkü o markanın ya sizin ülkenizde ya da yakın ülkelerde kesinlikle bayilikleri vardır. Yan sanayinin globalleşmesi, ana sanayicinin globalleşmesinde çok büyük bir etken. Yan sanayiyi yani makineler üzerinde kullanılan ekipmanları geliştirdiğimizde ve yurt dışında iyi tanıttığımızda sürekli bahsettiğimiz o vizyon hikayemiz tamamlanabilecek ve yürür adımdan koşar adıma geçebileceğiz” diye konuştu.