İhracata odaklı çalışan firmaların yıllık hedefleri tutturmada nispeten daha şanslı sayılabileceği 2018 yılı, göstergelere yansıyan daralma nedeniyle arkasında karamsar bir tablo bıraktı. Ancak AİMSAD üyeleri, ‘mevcudu koruma’ ve ‘yeni pazarlara ulaşma’ hedefleri çerçevesinde yeni yıla karamsar değil, temkinli yaklaşarak girdi.
AİMSAD’ın üyeleri arasında yaptığı 2018 yılına ilişkin anketinden çıkan sonuçlar, firmaların yüzde 72’sinde ihracatın krizden çıkış reçetesi olarak görüldüğünü ortaya koydu. Yeni pazar arayışlarını sürdüren sektör üreticileri, ürünlerini Afrika ülkelerinden Avrupa’ya, Baltık ülkelerinden Amerika kıtasına kadar geniş bir yelpazede satmayı planladıklarını açıkladı ve önümüzdeki 3 yılın planına sözkonusu pazarları dahil etti.
Ağaç işleme makinaları sektöründe faaliyet gösteren firmalar 2018 yılında belirledikleri ciro hedefini tutturmakta zorlandılar. AİMSAD’ın anketine göre, yılsonunda TL bazında ciro hedeflerini tutturanların oranı yüzde 45,4 seviyesinde kalırken, yılı hedefin altında tamamladıklarını söyleyenlerin oranı yüzde 54,6 oldu.
Airpak Havalandırma Filtre Sist. San. Tic. Ltd. Şti. Yöneticisi Mustafa İştotan, tahsilatların minimum 6 ay, maksimum 18 ay vadeli olduğunu, doların yüzde 26 ile yüzde 56 arasında arttığı bir senede dövize endeksli malzeme fiyatları nedeniyle hedeflerin tutturulamadığını açıkladı.
Leitz Kesici Takımlar Genel Müdürü Yesari Yerli, ilk 6 aylık sürede hedeflere yüzde 90 oranında yaklaşmışken ikinci yarıda yavaşlama olduğunu belirtti. Yesari Yerli “Yılın sonunda hedefler yüzde 75’te kaldı. Yatırım yapılamadığı gibi bu piyasa şartlarında yeni yatırım da zor görünüyor” yorumunu yaptı.
Ünver Ağaç İşleme Makinaları San.Tic. Ltd.Şti. Genel Müdürü Faruk Ünver hedeflerini tutturduklarını belirtirken, bunun gerekçelerini de şu sözlerle aktardı:
“2016 yılında aldığımız radikal bir kararla üretim tesisimizi Siteler bölgesine taşıyarak üretimde yüzde 35’e kadar küçülmeye gittik. 2018 yılında tam kapasite ve fazla mesailerle üretime devam ettik. Yurtdışı satışlarını artırdık ve üretimin yüzde 70’ini ihraç etmeye başladık.”
Afrika %54.5
Avrupa %36.4
Arap Ülkeleri %27.3
Amerika %18.2
Rusya %18.2
Balkan Ülkeleri %13
Baltık Ülkeleri %12.5
Polonya %12
Uzakdoğu %12
Makro göstergeler bazında 2018 yılı sonu itibariyle Türk ekonomisinin yılı ekonomik daralma göstergeleriyle tamamlayacağını düşünenlerin oranı yüzde 90,91 ile yüksek seviyede belirlendi. Anket sektörün 2018 yılındaki karamsarlığını ortaya koyarken, katılımcıların sadece yüzde 9,09’u ekonomik büyüme rakamının reel piyasaya göre daha iyi olacağını düşündüklerini ifade etti.
Saf Teknik Toz Emme Sistemleri Ltd. Şti. Yöneticisi İsmail Hakkı Alkaş 2018 yılının artı büyüme ile kapatılabileceğini ama bunun adetsel değil, döviz bazlı bir büyüme olduğunu açıkladı.
Ağaç işleme makinaları sektöründeki üreticiler, 2018 yılındaki en temel sorunları fiyat istikrarsızlığı, artan maliyetler ve döviz kurları ve bunlara bağlı olarak hammaddeye ulaşım olarak özetledi.
“Sektör ve firma açısından 2018 yılında karşılaşılan temel sorunlar nelerdir?” sorusuna verilen açık uçlu yanıtlarda, iç pazardaki sıkıntının sektör firmalarına doğrudan yansıdığı gözlendi.
Ünver Ağaç Genel Müdürü Faruk Ünver, 2018 yılında iç piyasanın kötü olmasından dolayı çok sağlam bilinen firmaların bile ödeme güçlüğüne düştüğünü, dövizdeki oynaklığa bağlı olarak bazı hammadde, mamul ve yarı mamul tedarikinde fiyat istikrarsızlığı ve makul sürede tedarik edememe sıkıntılarının yaşandığını ifade etti.
Tervelli şirketinin ortağı Cumhur Arslanoğlu da, inşaat sektörünün gerilemesinden sektörün doğrudan etkilendiğini ifade ederken, sektörün bir yapısal değişime gideceğini öngördü. Arslanoğlu yabancı büyük firmaların kendilerinin artık Türkiye’de olacağını, sektördeki ithalatçıların da yabancı firmaların satış ofisi olarak ayakta kalabileceğini öne sürdü.
Akkuşlar Makine sahibi Serdar Akkuş, ihracat kredilerini kolay kullanamadıklarını ifade ederken, “Döviz artışının aksine, kullanılan ürünlere başta demir, motor, elektrik malzemeleri vs yüzde 50 ile yüzde 200 arasında değişen zam oranları ile işletmeye yatırım yapmanın mümkün olamayacağını” açıkladı.
AİMSAD anketinde katılımcılara 2018 yılında Türk ekonomisindeki yavaşlamayı firma olarak nasıl karşıladıkları da soruldu.
Katılımcıların yaklaşık yüzde 72’si bu soruya, yeni işbirlikleri, yeni projeler ve ortaklılar geliştirdikleri, aynı zamanda yeni pazarlara da ulaşarak ekonomik daralmaya karşı tedbir aldıkları yanıtını verdi.
Katılımcıların yüzde 45,45’i için KOSGEB benzeri devlet destekleri 2018 yılında üretim ve ihracatın sürmesi için kurtarıcı oldu.
UV Teknoloji Makine İhr. A.Ş. Dış Ticaret Sorumlusu Münevver Çiloğlu devlet desteklerinin hedef belirleme ve tutturmada sektöre hayat verdiğini ifade ederken, Timsan Teknik İnşaat Ltd. Şti. Genel Müdür Yardımcısı Serhan Aksu yeni pazarlar ve KOSGEB destekleri sayesinde yılı küçülmeden atlattıklarını ifade etti.
Anket yeni yatırımlar konusunda sektörde farklı tutumların geliştiğini göstermesi açısından da dikkat çekiciydi. Katılımcıların yüzde 9’u planladıkları yatırımları beklettiklerini ifade ederken, yüzde 27,3’ü makine ve üretim parkurunu genişletmeyi veya diğer faaliyet kollarına yatırımı tercih ettiklerini açıkladı.
AİMSAD anketinde katılımcılara 2019 yılına ilişkin firma ve sektör olarak hedefleri de soruldu. 2019 yılında öngörülebilirliğin az olması nedeniyle katılımcıların büyüme hedefleri konusuna temkinli yaklaştıkları görüldü.
Akkuşlar Makine ve Dış Ticaret sahibi Serdar Akkuş, firma olarak yüzde 1,5 ile yüzde 2 arasında büyümeyi planladıklarını belirtirken, Saf Teknik Toz Emme Sistemleri Ltd. Şti. Yöneticisi İsmail Hakkı Alkaş dış pazardaki faaliyetlerine bağlı olarak yüzde 10 büyüme hedeflediklerini söyledi.
Dinçmak Makine Sanayi Ltd Şirketi Genel Müdürü Mevlüt Dinç, piyasadan istikrar sinyalleri almak için yılın ilk çeyrek dönemini gözleyeceklerini, bununla birlikte istikrar ortamı oluşması halinde yüzde 10 büyüme hedeflediklerini vurguladı.
Netmak Endüstri ve Ahşap Makineleri A.Ş. en önemli hedeflerinin ihracat oranını artırmak ve yeni iş bağlantıları kurmak olduğunu dile getirirken, Timsan Teknik İnşaat Ltd. Şti. bu yıl mevcut konum ve varlıkları korumanın önem taşıdığına vurgu yaptı.
2019 yılında ekonominin ve sektörün sürdürülebilir bir büyüme sağlamasının yolları da yine anket katılımcılarına soruldu. Katılımcıların yüzde 50’si üretim ve ihracatı artırmanın en önemli yöntemlerden biri olduğunda birleşirken, yüzde 36.4’ü istikrar sağlanarak faiz ve maliyetlerin daha öngörülebilir olmasını beklediklerini açıkladı. Bu yıla ilişkin karamsar olduklarını belirten katılımcıların bazı katılımcılar, mevcut şartlarda gerçekçi hedef belirlenemeyeceğini, yıl içinde gerçekleşecek seçimler nedeniyle siyasi belirsizlik sona ermeden gerçekçi bir tahminde bulunulamayacağını ifade etti.
Katılımcıların yüzde 10’u sektörün belini büken vergi yüklerinin azaltılması gerektiğini savundu.
UV Teknoloji Makine A.Ş. Dış Ticaret Sorumlusu Münevver Çiloğlu, 2019 yılını varlıkları korumak adına temkinli davranılması gereken bir yıl olarak tanımladı. Çiloğlu bu dönemde firmaların gereksiz risklerden kaçınması, güvenli olmayan işbirlikleri ve projelere yanaşmaması gerektiğini belirterek, herkesin gerçekçi hedefler belirlemesini önerdi.
AİMSAD anketinde ihracat için yeni pazar arayışında olan firmalara önümüzdeki 3 yıl hangi pazarları hedefledikleri de soruldu. Yanıtlar ağaç işleme makineleri sektöründeki firmaların ihracat için dünyanın dört bir yanını takibe aldıklarını gösterirken, ağırlığın Afrika ülkelerinde bulunması da dikkat çekti.
Türk ekonomisi ve sektör için 2018 yılını değerlendiren Doç. Dr. Ruhi Gürdal geride bıraktığımız yılın en temel sorununun öngörülebilirlik eksikliği olduğunu söyledi. Ekonomik göstergelere bakılarak geleceğe dönük tahmin yapılamadığı bir dönem yaşandığını anlatan Doç. Dr. Gürdal, artan döviz kurları, hammadde fiyatları ve finansman maliyetleri gibi birçok nedenden dolayı imalat sanayinde ve makine imalatı sanayinde üretimin ve kapasite kullanım oranının hızlı bir şekilde gerilediğini ifade etti.
Doç. Dr. Gürdal, “2018 yılı üçüncü çeyrekte GSYH büyüme oranı yüzde 1.6 olurken, imalat sanayinde ise büyüme oranı yüzde 0.6 düzeyinde kaldı. Kapasite kullanım oranları, üretim vb. göstergeler son çeyrekte ekonomide daralmaya işaret ediyor, 2018 son çeyrekte daralmanın yüzde 2’ler düzeyinde olmasını bekliyorum. 2018 yılı ilk çeyrek baz etkisi de göz önüne alındığında, 2019 yılının birinci çeyreğinde ise daralmanın önemli ölçüde artarak devam edeceğini tahmin ediyorum.” dedi.
Ekonominin yılın ikinci yarısından itibaren toparlanmaya başlayacağını ama makine imalatı sanayinin bunun etkilerini geç hissedeceğini belirten Doç. Dr. Gürdal, Türkiye’nin itici gücü olan makine imalatı sanayinin kazanımlarını kaybetmemesi için bu krizi mutlaka az hasarla aşması gerektiğini anlattı.
Makine imalatçılarının 2019 yılında ihracata yönelerek ve yeni dış pazar fırsatlarını değerlendirerek sorunlarını aşabileceklerini öngören Doç. Dr. Gürdal, bunun ise kolay olmadığını ifade etti. “Makine imalatı sanayinde ağırlıklı olarak büyük ölçekli işletmeler dünya pazarlarında önemli paylara sahip. Rakipler Alman, İtalyan, Amerikan, Japon, Çin vb. ülke firmaları ve ölçekleri çok büyük. Türk makine imalatı sanayinin en büyük sorunlarından birisi ölçek ekonomisi ve bu sektörün oyuncusu olarak siz iç ve dış pazarda bu büyük firmalarla mücadele ediyorsunuz. Bu durumda ya ileri teknoloji ürünü üreterek onlarla mücadele edeceksiniz ya da onların terk ettiği katma değeri düşük alanlarda gideceksiniz” yorumunu yaptı.
Makine imalatı sanayinde öz kaynak yetersizliğinin yüksek faizlerden etkilenmesinin temel nedeni olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ruhi Gürdal, Merkez Bankası’nın sektör bilançoları çalışmasına göre, sektör genelinde son yıllarda mali borçların toplam yükümlülüklere oranının yüzde 36, öz kaynakların toplam yükümlülükler içindeki payının ise yüzde 38 düzeylerinde olduğunu belirtti. Bu oranın büyüklerde yüzde 40, orta boy işletmelerde yüzde 30, küçük işletmelerde ise 35 civarında olduğunu söyledi. Doç. Dr. Gürdal “Geçmiş dönemde yüzde 14’ler, 18’ler düzeyinde kredi maliyeti ile borçlanmışsınız, bugün yüzde 25’ler düzeyinde borcunuzu yeniden yapılandırıyorsunuz. TCMB verileri sektör genelinde yüzde 6 düzeylerinde dönem net kârlarını ortaya koyuyor. Finansman giderlerinin net satışlara oranı ise yüzde 6 düzeylerinde. Bu durumda kredi maliyetlerinde ortaya çıkan yaklaşık 10 puan farkı çıkarabilmek için daha fazla kazanmanız şart. Dolayısıyla optimum büyüklüğe ulaşmalı ve ölçek ekonomisi yaratmalısınız” diye konuştu.
Doç. Dr. Ruhi Gürdal, alt sektörlerin çok önemli bir bölümünde siparişe göre yatırım malı üretimi yapan makine imalatı sanayi için sektöre özgün teşvikler gerektiğini belirterek “ Sektör tarafından imal edilen üretilen makine ve teçhizat yatırım malı niteliğindedir. Mal ve hizmet girdileri açısından ileri teknolojilerle sürdürülebilir işbirliği yapması, Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vermesi gereklidir. Uluslararası pazarlarda orta ya da uzun vadeli ödemelere dayalı satış söz konusudur. Bu özellikleri nedeniyle makine imalatı sanayinin gerek yatırım ve Ar-Ge, gerekse alıcı kredileri vb. devlet teşviklerinde farklı bakış açısıyla değerlendirilmesi gerekir” önerisinde bulundu.
AİMSAD anketinde katılımcılara, dernek ve AİMSAD dergisi hakkındaki yorumları da soruldu. Katılımcıların yüzde 90’ından fazlası derneğin çalışmalarını olumlu ve faydalı bulduklarını belirtirken, birçok üye özellikle katılım sağlanan fuarlar konusundaki yol göstericiliği için derneğe teşekkürlerini iletti. Ankette AİMSAD’ın sektörün sesi olduğuna işaret edildi.
AİMSAD Dergiyi de içerik hakkında güncel ve faydalı bulduklarını söyleyen dernek üyeleri, derginin tirajının daha da artırılarak daha fazla okura ulaşması temennilerini dile getirdi.