Yazılım sektörü, dünyada ve ülkemizde potansiyelini hızla artıran sektörlerin başında geliyor. İleri teknoloji sektörleri içerisinde değerlendirilen yazılım sektörü, son yıllardaki hızlı gelişmesine paralel olarak yenilikçi ürün ve hizmetleri iç ve dış piyasalara sunmakta. Turizmden sağlığa, tarımdan savunma sanayine, otomotivden tekstile, makine sektöründen elektrik elektronik sektörüne kadar birçok alanda sosyal ve ekonomik hayatı doğrudan veya dolaylı etkileyen yazılım ürün ve hizmetleri sektörünün önemi her geçen gün artıyor.
Yazılım sektörünün en önemli özelliği, tüm diğer sektörlerin yazılıma ihtiyacı olmasından kaynaklanıyor. Artık günümüzün küresel rekabet koşullarında, hiçbir sektör, yazılım sektörünün desteği ile yenilikçi uygulamalar geliştirmedikçe, sektör içindeki konumunu koruyamamakta. Bu özelliği ile diğer sektörlerin lokomotifi konumunda olan yazılım sektörü, sanayinin gelişmesinde de doğal bir kaldıraç görevi üsleniyor.
Sanayi Devrimi’nin hayatımıza girmesiyle birlikte dijitalleşen yeni dünyada yazılım ve kodlama alanları da büyüme trendlerini hızlı bir şekilde yükseltiyor. Dünyada bilişim sektörünün büyüklüğü 5 trilyon dolar, yazılım sektörü büyüklüğünün ise 3,5 trilyon dolar seviyelerinde olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’de ise bilişim sektörünün büyüklüğü 2017 itibariyle 25 milyar dolar, yazılımın büyüklüğü ise 6 milyar dolar civarında. Türkiye yazılım sektörü geçtiğimiz yıllara göre yaklaşık yüzde 20 civarında bir büyüme gösterirken, bilişim teknolojileri sektöründe, bir önceki yıla göre en yüksek büyüme yazılım alanında gerçekleşti. Yazılımdaki büyüme oranının 2018’de de yüzde 25’lere ulaşacağı tahmin ediliyor.
Sanayideki yüksek teknolojiye geçiş ve 4. Sanayi Devrimi diğer sektörlerle yatay ilişki içinde olan ve stratejik önem taşıyan bilişim ve yazılım sektörlerine odaklanmayı gerektiriyor. Yerli bilişim sektörünü ve dijital teknolojilerini daha etkin ve verimli kullanan Türk sanayisinin dünya pazarlarından daha büyük paylar alacağına olan inanç her geçen yıl artıyor.
Dünyada ve Türkiye’de son yıllarda artan dijitalleşme ihtiyaçları her alanda kendini gösterirken, özellikle bazı sektörlerde dijitalin ve teknolojinin devreye alınması, yeni teknolojilerin ve çözümlerin üretilmeye başlanması kaçınılmaz hale geldi. Bu sektörlerin başında da makine geliyor. Türk makine sektörünün dünya pazarında mevcut konumunu koruması için ürettiği makineleri akıllandırması gerekiyor. Dünyada bu yönde ilerleyen trend, Türk üreticisinin de artık bundan sonra ürettiği ürünü akıllandırmasını ve bunun için de yazılım kullanmasını zorunlu hale getiriyor. Akıllı olmayan bir ürünün tüketicisini bulabilmesinin artık çok zor olduğu, akılsız ürünün pazarda şansının kalmadığı bu dönemde, tüketici eğilimine kulak verip yatırımları bu yönde hayata geçirmek çok önemli.
Sektörün ve firmaların kendini geliştirmesi için yazılım çok önemli destek ve faydalar sağlıyor. Yüksek kapasitede iş yapmak isteyen firmaların buna uygun yatırım yapması bu amaç için atılacak ilk adımı oluşturuyor. Kapasite artırmaya karar verildiğinde yapılacak makine yatırımlarının başında CNC makineler ve otomasyon sistemleri geliyor. Bu makineleri yüksek kapasitede kullanmak için ise yazılımlara büyük ihtiyaç var.
Günümüzde artık CAD-tasarım ve CAM- üretim yazılımları kullanmadan büyük kapasitedeki firmaları yönetmek pek mümkün değil. Sipariş, tasarım, stok takibi, üretim gibi alanlarda tüm süreçleri yazılımlarla çözmek gerekiyor. Yazılım iş süreçlerini hızlandırmasının yanı sıra ayrıca insandan kaynaklı tekrarlayan hataları da sıfıra indirmeyi sağlıyor. Öte yandan CRM, ERP, MRP ve muhasebe programları ile tüm süreci anlık takip etmeye de imkan veriyor. Yazılım kullanan firmalar, kullanmayan firmalara göre birçok konu ve noktalarda avantajlı hale geliyor. Daha az personel ile daha az fire, daha az süre ile daha fazla iş yapabilirlik imkanını elde etmeleri bunların başında geliyor.Ayrıca yapabilecekleri ürün yelpazesini geliştirebiliyorlar.
Türkiye’de makine sektöründe ve ağaç işleme makineleri özelinde yazılım kullanımında son yıllarda önemli bir değişim yaşanıyor. Son 10 yılda yazılım kullanımına yönelik ilgi ve anlayışta ciddi bir farklılık görülmekte. 10 yıl önce firmalar ağırlıklı tasarım programları ve muhasebe programları kullanıyorlardı. Tasarımla üretim arasında bir bağ yoktu. Ayrıca üretim sürecinde kullanılan programlar birbirinden bağımsız çalışıyordu. Her makinenin üzerinde farklı bir program vardı. Şu anda ise bir tek programla ürün tasarladığı anda üretim süreçlerinin tamamının denetlenebilir, yönetilebilir hale gelmesi mümkün. Ağaç işleme makinelerinde tüm süreci tasarımdan montaja kadar yönetecek ve tüm işi ofiste bitirecek programlara ihtiyaç var. Bu programlar mevcut ama bunu verimli kullanacak personelin yetersiz olması asıl sıkıntıyı oluşturuyor.
Ağaç işleme makineleri sektöründe birden fazla türde ve alanda program kullanılıyor. Hemen hemen her firma muhasebe programı kullanıyor. Sektörde yüzde 80 gibi yüksek orandaki firmada tasarım programı mevcut, yüzde 70’e yakın firma optimizasyon programı kullanıyor, yüzde 10-15 gibi çok az firma ise CRM-ERP-MRP programları kullanıyor. CAD CAM programı kullanan firma oranı yaklaşık yüzde 30 civarında olsa da sistemin tamamına yönelik tasarımdan üretime kadar tüm süreci yöneten programların kullanım oranı ne yazık ki yüzde 3-4 gibi çok düşük bir değerde.
Ağaç işleme makineleri sektöründeki yazılım kullanımı ve bilincinin gelecekte ise daha da artması artık kaçınılmaz. Çünkü Endüstri 4.0 denilen sürecin merkezinde yazılım bulunuyor. Endüstri 4.0 yazılımla birlikte otomasyon, tüm süreçlerin kontrolü, denetlenmesi, düzeltilmesi üzerine kurulu bir sistem. Bunun içinde yazılım olmazsa olmaz bir önem ve gerekliliğe sahip. Ayrıca her türlü veri, istatistiksel analiz ile bilginin yorumlanması, sonuca göre süreçlerin düzeltilmesi daha fazla önemli hale gelecek. Tüm bunlar göz önüne alındığında ise önümüzdeki süreçte yazılıma ve bunu kullanacak personele yatırım yapan firmaların ileriye çıkacağını, yatırım yapmayanların ise geride kalıp belki de kapanacağını söylemek yanlış olmaz.
Sektördeki talebe bağlı olarak yazılım firmalarının sayısında çok ciddi diyebileceğimiz bir artış olmamasına rağmen var olan firmaların ürün yelpazesi arttığı gibi daha nitelikli programlar sattıkları söylenebilir. Öte yandan her sektörde olduğu gibi sektöre girip çıkan firma sayısı da az değil. Bu nedenle makine firmalarının servis -destek satın alırken bunu uzun vadede yapan ve yapacak firmaları tercih etmeleri büyük önem taşıyor. Alınan ürün uzun vadeli olmadığı zaman birkaç yıl sonra çöp oluyor, tekrar para verip alınması gerekiyor. Bu da maliyet açısından firmaları zarara uğratıyor.
Ağaç işleme makineleri sektörde, yazılım hizmeti satın alacak olan firmaların özellikle dikkat etmeleri gereken birkaç önemli nokta var. Bir yazılım almadan önce neye ihtiyaçları olduğunu net olarak tespit etmeleri bunun ilk adımını oluşturuyor. Makine firmalarının alacakları yazılımı mutlaka test etmeleri gerektiğine vurgu yapan yetkililer, gelişmelere açık yazılımlar almalarını, ileride yapacakları yatırımı destekleyecek yazılımlar kullanmalarını belirtiyorlar. Yazılım alırken fiyatı kesinlikle önem sırasının en sonunda tutmalarını öneren yetkililer, “Öncelikle ürünün size ne kazandırdığına bakın, kazandırdığına göre de yazılıma ödeyeceğiniz fiyatı dikkate alın. Ayrıca uzun vadede destek alabileceğiniz firmalarla çalışmayı tercih” tavsiyelerinde bulunuyorlar.
Türkiye’de ağaç işleme makineleri sektöründeki firmalarda, yazılım kullanımı ve kullanım bilinci konusunda İtalya ve Almanya gibi diğer rakiplerine göre bazı farklar mevcut. Avrupalı firmalar önce yapacağı işi, kapasitesini, hedeflerini belirliyor. Buna uygun programlar alıyor sonra bu programlarla uyum sağlayacak, otomasyonu bozmayacak makineler satın alıyor. Türkiye’de ise bu sürecin genel olarak tersine işlediğini söylemek mümkün. Türk firmalarındaki genel kanı ‘önce makine, sonra program, sonra bunlarla ne yapabilirim’ üzerine kurulu.Ancak son 10 yılda Türkiye’de sektördeki birçok firmanın Avrupa’daki anlayışı benimseyerek buna göre hareket etmesi sevindiren tarafı oluşturuyor. Ayrıca Türkiye’de yazılım kullanımının artmasını sağlamak için çeşitli devlet destekleri de mevcut. Devlet özellikle içinde yazılım olan tüm projelere destek veriyor. Doğru proje yapıldığı taktirde devlet desteği alınabiliyor. Bu noktada Türkiye’de daha çok destek almakta değil, proje yapmakta sıkıntı yaşandığı görülüyor.