İTO’nun makine sanayinde iş yapan meclis üyelerinin yanı sıra sektörün çeşitli alanlarında faaliyet gösteren sanayici derneklerinin bir araya geldiği Vizyon Toplantısı’na AİMSAD’ı temsilen Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erol ve Genel Sekreter Arif Onur Kaçak da katılım sağladı.
Açılış konuşmasını İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu’nun yaptığı toplantıda, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede sektör temsilcilerini dinledi. İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu konuşmasında, makine sektörünün ‘ekonominin kuvvet göstergesi’ olduğunu söyledi.
Sektördeki firmaların daha çok KOBİ’lerden oluştuğunu hatırlatan Topçu, şu bilgiyi paylaştı: “Bunun avantajları ve dezavantajları var. Küçük ve orta ölçekli makineciler operasyonel anlamda esnekliğe sahip. Fakat diğer yandan, finansmana erişim, Ar-Ge bütçelerinin kısıtlılığı ve yetişmiş personel istihdamı konusunda KOBİ’lerimiz birçok sıkıntı yaşıyor.”
İTO’nun makine sanayi alanındaki meslek komiteleri ‘Türkiye Makine Sanayi 2019 Vizyonu’nu belirledi. Toplantıya katılan AİMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erol, derneğin uluslararası pazarda rekabet gücünün arttırılması gerektiğini söyledi. Toplantıya katılan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede de, yerli makina alımına yönelik teşvik haberini verdi. Makine sektörünün gelişiminde yatırım teşviklerinin önemli rol oynadığını kaydeden Topçu, sektöre yönelik tanıtım ve finansman teşviklerinin artmasının, önümüzdeki yıl sektörü ileriye taşıyacak imkanları artıracağını söyledi.
İTO Meclis Üyesi Oğuz Akyüz de yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 17’nci büyük ekonomi sayılmasına itiraz etti. Akyüz, “Çin’in nüfusu bizden 18 kat, Hindistan’ın nüfusu 17 kat büyük. Rusya ve Suudi Arabistan’ın milyarlarca dolar petrol geliri var. En pahalı enerjiyi ben kullanıyorum. Burada orantısız güç var diyorum. Türkiye bu kadar dezavantaja rağmen bunları başarabiliyorsa, o zaman ilk 10’dayız diye bakmak lazım” diye konuştu.
Türkiye’nin 2023 ihracat hedeflerine de değinen Akyüz, şöyle devam etti: “İhracat-ithalat dengesini yakalayan Türkiye muhteşem bir ülke olur. İşte öncelikli hedefimiz bu olmalı. İthal ürün almak yerine Türkiye’de üretilen ürünü seçmek önemli. Türkiye’de üretim yapan yabancı firmanın malını da Türkiye malı sayıyoruz. Yerli deyince olaya böyle bakmak lazım.”
Toplantıda, sanayinin ve Türkiye’nin gelişmesi için hazırladıkları bir projeyi de açıklayan Akyüz, 100 dev marka oluşturmak istediklerini belirtti. Akyüz, “100 dev marka için 30 milyon metrekarelik alana ve 15 milyar euroluk yatırıma ihtiyaç var. Havalimanı inşaatı için bunu sağladık. İstanbul’da daha çok arazi var. Sanayi üretimi için de bunu gerçekleştirebiliriz” dedi.
Türkiye Makine Sanayi 2019 Vizyon Toplantısında bir konuşma yapan AİMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Erol, katılımcılarla ağaç işleme makinesi sektörü ile ilgili çözüm önerilerini paylaştı. Ağaç işleme makine sektörünün dünyada hacminin 20 milyar dolar olduğunu, buna karşılık Türkiye’de 400 milyon dolarlık büyüklüğe sahip olduğunu hatırlatan Mustafa Erol “Dolayısıyla önümüzde gidilebilecek inanılmaz bir yol var” dedi. Sektör olarak karşı karşıya oldukları ölçek ekonomisi sorununu aşmak amacıyla desteği arttırılması gerektiğini ifade eden AİMSAD Başkanı Mustafa Erol, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türk Ağaç işleme makinecileri olarak kendimizi yabancı firmalarla mukayase edecek durumda değiliz. Bizim en büyük firmamız bile bunların karşısında bayrak sallayamıyor. Öyleyse ne yapmalıyız? Sektör olarak kümelenmemiz gerekiyor. Kümelenme organizasyonları ile sektördeki bütün firmalarımızın üretim gücünü almak istiyoruz ve karşımızdaki dünya firmaları ile rekabet edebilen bir yapıyı devletimizin de desteğiyle ve sektörün gücüyle oluşturmak istiyoruz.”
STK’lar olarak yurtdışı pazarlama konusunda üyelere destek olmaya gayret ettiklerini, buna rağmen Avrupa’da rakip bir firmanın rakamlarının bile ülkemiz rakamlarının neredeyse 10 katı seviyesinde olduğunu anlatan Mustafa Erol, “Sektör olarak en büyük sorunlarımızdan birisi küresel ölçek ekonomisi, burada da devletimizin maddi ve manevi desteğine ihtiyaç duymaktayız” dedi.
Dernek olarak devletten beklentilerini de aktaran Mustafa Erol, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Devlet yurtdışı tanıtımda diyor ki ‘Sen git herşeyini yap, sonra ben parayı sana öderim’. Oysa tersi olmalı. Kümelenme yapısına farklı yaklaşmalı. Bizim düşüncemiz, 3 yıl içinde senelik 200 milyon euroluk bir ciroya ulaşabilecek, Ar-Ge, Ür-Ge, tasarım çalışmalarını ortak yapabilecek, ortak üretim ve satın alma merkezleri kurabilecek bir yapı oluşturmaktır. Bazı sektörlerde böyle bir birliktelik sağlamak mümkün değil ama biz, gerçekten yüzde 80’ini dernek etrafında topladığımız bir kümelenmeye sahibiz ve buradan bir sinerji çıkarmak istiyoruz…”
Konuşmasının sonunda Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede’ye seslenen AİMSAD Başkanı Mustafa Erol, sektördeki işletmelerin iç pazarda kredi bulamadığı için mal alamadığını, stokların şiştiğini ifade etti. Mustafa Erol, sektördeki tıkanıklığın aşılması için stoktaki makinelerin kiralanması ile ilgili mevzuatın bir önce düzenlenmesini Bakan Yardımcısı Büyükdede’den talep etti.
Toplantıda İstanbul Düşünce Akademisi (İDA) Araştırmacısı Dr. Can Gürlesel sanayinin durumunu ortaya koyan sunumunda, “2019, işleri kontrollü yürüteceğimiz bir yıl olacak. Bununla birlikte önümüzdeki yıl firmalarımızda teknolojik inovasyona daha fazla zaman ayırabiliriz” dedi.
Yerli makine alımına yüzde 25 fiyat avantajı uygulanacak Toplantıda 22 derneğin temsicilerinin taleplerini dinleyen Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, kalitesiz ürünlerin iç piyasaya girişi ve gerekli yeterliliğe sahip olmayan firmaların makine üretimine girişmesiyle ilgili olarak 81 ilde piyasa gözetim ve denetimi yapan bin 200 ekip bulunduğunu söyledi.
Takım tezgahları üretimini yeniden canlandırmak istediklerini anlatan Büyükdede, “Yerli üretimi desteklemek önceliğimiz. Yerli makine alımlarında yüzde 25 fiyat avantajı uygulamayı planlıyoruz. Yabancı makinede yüzde 10, yerli makinede yüzde 25 sistemini sunduk. Arada yüzde 15’lik bir alan oluşturuldu” dedi. Standartlar ve belgelendirme konusunda yeni adımlar atacaklarını belirten Büyükdede, şu bilgiyi verdi: “TSE’yi uluslararası bir yapı haline getirip daha nitelikli test ve değerler sistemine geçireceğiz.”