Özel sektörle önemli işbirlikleri sağlayan bu okullar için son dönemde Hükümet de yeni politikalar üretmeye başladı. En temel çözüm ise meslek liselerinin cazibesini artırmak ve mesleki eğitimin kalitesini yükseltmek.
Meslek liseleri, Türkiye’de eğitim sisteminin en önemli konularının başında geliyor. Son rakamlara göre, üniversite mezunu işsiz sayısının 1 milyonu aştığı ülkede, 2019 itibariyle 203 üniversite ve akademi bulunuyor. Bunun 130’u devlet, 73’ü de vakıf üniversitesi. Haziran ayında gerçekleşen Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) ise 2 milyon 528 bin 110 kişi katıldı.
Türkiye’de 25,5 milyona yakın öğrenci var. Bunun 17 milyon 749 bini okul öncesi, ilköğretim ve lise öğrencisi. Sadece lise düzeyinde öğrenim gören öğrenci sayısı ise 5 milyon 535 bin. Bu sayının 2 milyona yakını ise meslek liselerinde okuyor. Ülkedeki genç nüfus, öğrenci sayıları ve işsizlik düzeyi bu şekildeyken, özel sektör kalifiye ara eleman bulamıyor. Mesleki eğitimin önemi her geçen gün daha iyi anlaşılırken, Hükümet de son yıllarda birtakım adımlar atmaya başladı.
Mesleki ve teknik eğitime ayrılan bütçe 2013-2018 yıllarında 6.32 milyar liradan 12,5 milyar liraya ulaştı. Hükümet’in Şubat ayında mesleki eğitime yönelik olarak açıkladığı eylem planına göre, her bölgenin ihtiyacına uygun nitelikli eleman yetiştirmek için mesleki eğitim haritası hazırlanıyor. Buradan elde edilen verilerle ihtiyaç duyulmayan alan ve dallar kapatılıp, ihtiyaç duyulan alanlarda eğitime ağırlık verilmesi planlanıyor. Meslek dersleri ve işbaşı eğitiminin de arttırılması öngörülüyor. Haritadan elde edilen veriler ile ihtiyaç duyulmayan alan ve dallar kapatılarak sektörün ihtiyaç duyduğu alan ve dallarda eğitim ve öğretim verilecek. Buluş, patent, marka üreten okulların öğrenci, öğretmen ve yöneticilerinin döner sermaye kaynaklı gelirlerden pay alması sağlanacak. Sektörle imzalanan protokoller kapsamında okul-sektör eşleştirmeleri yapılıyor. Böylece okullar, sektördeki gelişmeleri daha yakından takip edebilecek. Ayrıca organize sanayi bölgelerinde mesleki ve teknik eğitim okullarının ve alanların açılması sağlanacak.
Eğitimlerin kalitesinin artırılması amacıyla da yeni meslek liseleri açılıyor. Bu yıl eğitim-öğretim hayatına başlayan Aselsan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, yüzde 1’lik dilimden öğrenci aldı. Savunma sanayisinde ihtiyaç duyulan nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine katkı amacıyla kurulan ve hazırlığın yanı sıra 4 yıl eğitimi bulunan lisenin öğrencilerine staj imkânı da sunması planlanıyor. Okulun bu kadar çok tercih edilmesi, güçlü teknolojiye sahip firmaların meslek liselerine hamilik yapması durumunda meslek liselerine ilginin artacağının da bir işareti.
İstanbul Ticaret Odası, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İstanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul Sanayi Odası’nın uyguladığı 4’lü protokol de meslek liselerinin eksiklerinin giderilmesi ve eğitimlerinin iyileştirilmesine ciddi katkılar sağlıyor. Aynı zamanda hem sanayi odası, hem ticaret odası hamilik projesi kapsamında bazı okullara hamilik görevi üstleniyor. Bunun yaygınlaştırılması, her meslek lisesine bu imkânın ulaşması açısından önem arz ediyor.
Tüm bu çalışmaların yanı sıra, Eylül ayında Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, yılın ilk 8 ayında mesleki ve teknik Anadolu liseleri ile mesleki eğitim merkezlerinde yapılan üretimden 171 milyon lira gelir elde edildi.
En fazla gelir, konaklama ve seyahat hizmetleri alanında sağlandı. 59 milyon liralık üretim yapılan konaklama ve seyahat hizmetleri alanını 32 milyon liralık üretimle mobilya ve iç mekân tasarımı alanı ve 28 milyon liralık üretimle yiyecek içecek hizmetleri alanı takip etti. 2018’in ilk 8 ayı ile karşılaştırıldığında 2019’un aynı döneminde gelirde yüzde 38’lik artış yaşandı.
Hem Bakanlık, hem de özel sektör tarafından atılan bu olumlu adımlarla birlikte, mesleki eğitim daha bütüncül bir yaklaşımla ele alınmaya ihtiyaç duyuyor. Öncelikle, 1’inci sınıftan 8’inci sınıfa kadar her yıl çocukların yetenek, ilgi ve donanımlarının değerlendirilmesi ve yılsonunda velilere bilgi verilmesi gerekiyor. Buna göre, 8’inci sınıfa geldiğinde öğrenci, doğru bir yönlendirme yeteneği ve ilgisi olan çocuklar meslek lisesini tercih edebilir. Ayrıca, eğitimin kalitesini artırmak ve sanayideki yeniliklerden haberdar olmak amacıyla, öğretmenlerin de belli aralıklarla eğitimden geçmesi gerekiyor. Bu konuda Bakanlığın yeni bir çalışması mevcut. Yılın ilk 6 ayında, sektörle yapılan işbirlikleri doğrultusunda, mesleki ve teknik Anadolu liselerinde görev yapan alan öğretmenler, işbaşı ve mesleki gelişim eğitimlerini bitirdi. MEB, bu yıl içinde sektörle birlikte mesleki gelişim eğitimi alacak öğretmen sayısını 10 bine yükselterek, bu doğrultuda gerekli planlamaları tamamladı. Bu eğitimlerin daha çok eğitimciye ulaşması ve MEB’in yanı sıra, özel sektörün de eğitimler vermesi, istihdama yönelik bir eğitim için oldukça gerekli.
Meslek liseleriyle ilgili röportaj gerçekleştirdiğimiz Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Lütfü Cevahir, mühendislik fakültelerine, meslek liseleri için ayrı bir kontenjan verilmesi gerektiğini söylüyor. Öğrencilerin meslek lisesinden sonra böyle bir önceliğe sahip olduklarını bilmeleri halinde meslek lisesini tercih edeceğini dile getiren Cevahir, “Burada 3 yıl boyunca eğitim gören öğrencilerimiz, mühendislik fakültelerinin 2. sınıfına denk gelecek bilgi ve yeteneğe sahip. Bu yapılsa bu çocuklar ülkemize daha faydalı olmaz mı? Bu çocuklar bilse ki meslek lisesinden sonra mühendislik fakültesine giderken önceliği var. Anadolu ya da Fen lisesine giden öğrenciler de meslek lisesine gider. Akademik beklentisi yüksek olan öğrencilerin meslek lisesinden geçip mühendislik fakültelerine gitmeleri nedeniyle ülkemizin sanayisi katlanarak artar” diyor.
Meslek lisesi öğrencileri hakkında bilgi veren Haydarpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Lütfü Cevahir, Anadolu Meslek liselerini tercih eden öğrencilerin genel olarak ekonomik durumu zayıf ve akademik beklentisi yüksek olmayan çocuklar olduğunu belirterek, şunları söylüyor: “Aynı zamanda daha çok parçalanmış ailelerin çocukları. Ama bu öğrencilerimizin duygusallığı da yüksek. Meslek lisesinin tercih edilme oranını artırmamız lazım. Bakanlıktan ve üst düzey yöneticilerimizden de istemiş olduğumuz, meslek liselerinin ön planda ve önemli olduğunu hissettirecek konuşmalar, açılışlar, programlar düzenlemeleridir. Okulların programlarına katılmaları bizim önceliğimizdir. Bu çocuklarımız üst amirlere, bürokratlara ulaşmakta zorlanacak kişiler. Ama bir valimizi, vali yardımcımızı, il müdürümüzü çocuklarımız okulda gördüğü zaman ‘biz önemliymişiz’ duygusunu yaşayacaklar. 3000 öğrencimiz var. Önemli olduğunu hisseden bu gençlerimiz de ister istemez biraz daha gayret gösterecekler.”